Çağdaş çalışma koşulları artık hiçbir hataya yer bırakmayacak şekilde Dizayn edilmek zorunda. Bu çerçevede İşletmelerin Hazırlamak zorunda olduğu Patlamadan korunma dokümanı firmalar açısından hayati önem taşımaktadır. Tabii bu algoritmadan bir önceki aşama işyeri risk analizi olarak bilinen uygulamadır ve patlamadan korunma dokümanı ve bu çerçevede belirli bir risk bulunan işletme için ikinci aşama olarak kabul edilir. Dolayısıyla önce risk analizinin yapılarak mevcut işletmenin iş güvenliği ve sağlığı kapsamında hangi tehditlere maruz kalabileceğinin anlaşılmasını sağlamak olacaktır.
Biraz teknik ve yasal bilgi aktarmak gerekirse: Resmi Gazetede 2013 yılından itibaren yayınlanarak yürürlüğe giren bu uygulamaya patlama risk bölgelerinin tanımlanmasının yapılarak işletmelerin insan can ve mal güvenliği açısından tedbir almalarının istendiği bir uygulama denilebilir. İlk etapta EN 60079 olarak tariflendirilen bu standartlar, TS EN 60079-10-1 patlayıcı ortamlar bölümünde ayrıntılı olarak işlenmiş ve daha sonradan tehlikeli bölgelerin sınıflandırılması ihtiyacı üzerine yeniden bir tariflendirmeye gidilerek “Patlayıcı Gaz Atmosferler Standardı” olarak tanımlandırılmıştır.
Şimdi şöyle düşünelim bir işletmeniz var; ve burada yaşanabilecek olası bir kazayı siz işletme sahibi olarak hesap edemediniz. Ancak sizin bilimsel açıdan gerekli tahlilleri yapmadan tek başınıza karar alarak hiçbir tedbir almadan üretime devam etmeniz ve bu ortamda böyle bir patlama yaşanması facia ile sonuçlandı. Bu kurguya göre patlama sonrasında birçok kişinin hayatını kaybetmesi yâda kalıcı şekilde yaralanması durumunda “ben böyle bir patlama olacağını hiç düşünemedim veya bugüne kadar böyle bir şey hiç yaşanmadı” tarzında bir savunma yapmanızın hukuki anlamda değer taşımadığını ve sorumluluktan hiçbir şekilde kurtulma şansınızın olmadığını bilmelisiniz. İşte patlamadan korunma dokümanı bu risklerin analizlerini ayrıntılı bir şekilde yaparak bir noktada hayati bir misyonu üstleniyor ve işletme sahibini olası kazalara karşı uyarıyor. Ayrıca çalışma sonucunda elde edilen risk bulgularının yasal makamlar ile paylaşılmasının zorunlu olduğunu da hemen belirtelim.
Dolayısıyla gerek işletmenin gerekse ilgili resmi kuruluşların işletme faaliyetleri hakkında detaylı bilgi edinmesi bu yöntemle sağlanmış oluyor. Bu analizlerde ağırlıkta patlayıcı riski bulunan kimyasallarla çalışan işletmelerin mercek altına alınması ve ihtiyaç duyulan tedbirler için gerekli ölçümlerinin yapıldığı (gaz ve buhar) “teorik volumetrik eşdeğer hızı” yöntemi kullanılıyor. Bunun yanı sıra elektrik sistemleri ile ilgili yaşanabilecek sorunların bir bütün halinde değerlendirildiği patlamadan korunma dokümanı aynı zamanda işletme üretim ortamında kurulu bulunan havalandırmaların tehlikeli yoğunlaşmayı yeterli düzeyde tahliye edip etmediğine kadar çok yönlü bir araştırma olarak karşımıza çıkmaktadır.
#patlamadankorunmadökümani #osgb #issagligiguvenligi #pkd #izmirosgb #apakosgb