İşçi çalıştıran her firma çalışanlarını iş kazalarına ve mesleki hastalıklara karşı korunmak zorundadır. Bu kapsamda yasaların tarif ettiği şekilde bir acil durum planı oluşturmak ve bu standartların eksiksiz şekilde yerine getirilmesi firmaların birinci derecede önceliğini oluşturur. Çünkü yasal olarak zorunlu olduğu halde işletme tarafından bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden kaynaklı herhangi bir olumsuzluk direkt olarak maddi ve manevi tazminat olarak geri firmaya yansıyacaktır. Dolayısıyla yasalarımıza göre telafisi hiçbir şekilde mümkün olmayan bir ölüm vakası veya ömür boyu sakat kalma gibi çalışanların maruz kalacağı olayların tamamından firma sorumlu tutulmaktadır. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği yasası uyarınca;
Gibi durumların yaşanma ihtimaline karşı bir takım tedbirlerin alınabilmesine olanak sağlıyor.
Geçmişte yaşanan trajik olaylardan çıkarılan dersler, acil durum eylem planının ne kadar önemli bir işlevselliği olduğunu açıkça gösteriyor. Afet ve acil durum yönetimi olarak adlandırılan bu plan aslında 4 aşamalı bir müdahale esasına dayanmaktır. Bu aşamaları sıralamak gerekirse;
Şeklinde sayılabilir. Elbette her aşamada farklı gereksinimlerin ortaya çıktığı planda yer alan araç ve gereçlerin de kesinlikle unutulmaması gerekiyor. Bunun yanı sıra planı bir bütün olarak değerlendirdiğimizde:
Gibi birçok detay bulunuyor. Tabii ki bu plan dâhilinde herhangi bir olumsuzluk durumunda acil toplanma yeri belirlenmesi ve diğer tüm ayrıntıların tek tek hesaplanması gerekecektir. Bu noktada unutulmaması gereken, acil durum planının son derece hayati bir çalışma olduğu ve plan sayesinde birçok kişinin yaşamının kurtarılabileceğidir.
#acildurumplanı #acildurumeylemplanı #acildurumplanıhazırlanması #aciltoplanmayeri #izmirosgbfirmaları #osgbhizmetleri #apak #apakosgb